Türk Markalarının Yurt Dışında Karşılaştığı Zorluklar ve OPLOG’un Çözüm Sunan Stratejileri
Türk markalarının yurt dışına açılma süreçlerinde en büyük engellerden biri, gümrük süreçlerinin yarattığı zaman kaybı ve maliyet artışıdır. Bu durum, markaların uluslararası pazarlarda rekabet edebilme becerilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, yurt dışındaki ‘fulfillment’ hizmetlerinden yararlanmak büyük bir önem taşımaktadır. Tam 11 yıldır teknoloji odaklı ‘fulfillment’ hizmetleri sunan OPLOG, İngiltere ve Amerika’nın yanı sıra Almanya’da açtığı yeni deposuyla Türk markalarına Avrupa pazarında büyüme ve güçlenme fırsatları sunmaktadır.
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı 2023 yılında bir önceki yıla göre %0,64 artarak 254 milyar 170 milyon dolardan 255 milyar 809 milyon dolara yükselmiştir. Kendi lojistik depo robotunu üreten tek ‘fulfillment’ şirketi olan OPLOG, yurt dışındaki depolarıyla Türk markalarının uluslararası operasyon yüklerini hafifletmekte ve böylece ihracat rakamlarının büyümesine önemli katkılarda bulunmaktadır. B2B, B2C, D2C ve ‘omnichannel fulfillment’ hizmetleri sunan OPLOG, İngiltere ve Amerika’nın ardından Almanya’da açtığı depo ile Türk markalarına, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Almanya’da kendilerini gösterme imkânı sunmakta, düşük maliyet ve kaliteli hizmetle rekabet avantajı sağlamaktadır.
Daha Hızlı ve Düşük Maliyetli Sipariş Yönetimi
OPLOG, Almanya/Hannover’deki deposuyla globalleşme hedeflerine bir adım daha yaklaşırken, Türk markalarının yurt dışına açılmada yaşadıkları sorunlara da çözüm üretmektedir. Hâlâ birçok Türk markası, siparişleri teker teker karşılayarak gümrük sürecini ve nakliye sürelerini zorlaştırmakta ve bu durum iade yönetimini kısıtlamaktadır. OPLOG‘un Hannover’daki 10 bin metrekarelik deposu, Türk markalarına Almanya’da stok bulundurma imkânı sunarken, aynı zamanda daha hızlı ve daha düşük maliyetli sipariş karşılama fırsatı sağlamaktadır. Bu sayede iade yönetimi de çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Son olarak, OPLOG ile çalışan Türk markaları arasına Altınyıldız da katılmıştır. Türkiye’deki başarısının ardından Almanya gibi Avrupa pazarlarında büyümeye odaklanan Altınyıldız, OPLOG‘un Almanya’daki lojistik yükünü üstlendiği markalardan biri olmuştur.
Yabancı Markaların İlgisi ve OPLOG’un Stratejik Konumu
Yapılan araştırmalar, yurt dışı depolarını kullanan Türk markaların ihracatta büyüme hızlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin en fazla dış satım yaptığı ülkeler arasında Almanya, 21 milyar 94 milyon dolarlık ihracatla öne çıkmaktadır. Türkiye genelindeki 120 bin ihracatçıdan 20 bini Almanya ile ticaret yapmaktadır. 2023 yılında toplam ihracatın %41’i AB ülkelerine gerçekleştirilmiştir.
OPLOG‘un stratejik konumdaki Hannover deposu, yalnızca Türk markalarına değil, Avrupa’da operasyonları bulunan diğer ülkelerin markaları için de köprü görevi görmektedir. Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda gibi ticaretin yoğun olduğu tüm Avrupa ülkeleri için Hannover deposu önemli bir merkezi konumundadır. Hâlâ otomasyon çözümleri içermeyen, teknolojiden uzak depolarla hizmet sunan yurt dışındaki ‘fulfillment’ şirketlerinin %80’inin aksine, OPLOG, depo içi verimliliği %400 artıran depo robotu TARQAN ve kullandığı yazılım sistemi sayesinde müşterilerine yüksek hız, yüksek kalite ve yüksek rekabet avantajı sağlamaktadır.
Dünya Ticaretinin Globalleşmesi ve OPLOG’un Rolü
OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, yeni ticaret dönemi hakkında, “Biz ticaretin globalleştiğine inanıyoruz. Yeni pazarlara, yeni müşterilere açılmak günümüzde şirketlerin olmazsa olmazı. Bu noktada da lojistik çok önemli bir bariyer” diyor. OPLOG‘un markalara sunduğu fırsatları vurgulayan Develioğlu, “Sahip olduğumuz depo ve lojistik ağıyla Türkiye’den çıkıp Amerika, Almanya, İngiltere gibi global pazarlarda yer almak isteyen markalara operasyonel anlamda önemli fırsatlar sunuyoruz” şeklinde ifade ediyor.
Halit Develioğlu, lojistik operasyonların mükemmelliği kadar maliyetlerin kontrol edilmesinin de kritik bir unsur olduğunu belirtiyor. “Biz sunduğumuz hizmetlerde ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle çalışan bir şirketiz. Geliştirdiğimiz teknoloji ve sahip olduğumuz yapılarla beraber ‘kullandığın kadar öde’ konseptini işletmelere sağlıklı, sürdürülebilir bir lojistik hizmet olarak sunuyoruz. Bu çerçevede markaların kendi işlerine odaklanmalarını sağlayarak, lojistik yükünü OPLOG olarak onların sırtlarından alıyoruz” diyor.
Yeni Robot Geliştirme Çalışmaları
Uluslararası ekiplerin çalıştığı yurt dışı depolarıyla yerli ve uluslararası istihdama katkı sağlayan OPLOG‘un 2024 istihdam planında %55 büyüme hedeflenmektedir. Kendi lojistik depo robotunu üreten tek ‘fulfillment’ şirketi olan OPLOG‘un İstanbul’da Darıca ve Dilovası’nda 10 bin, Tuzla’da 15 bin, Ankara Akyurt’ta 6 bin, İngiltere’de 12 bin ve Amerika’da 8 bin 500 metrekarelik depoları bulunmaktadır. AR-GE çalışmalarına büyük önem veren OPLOG, insanlarla birlikte çalışacak yeni bir otonom robot geliştirme hazırlığına da devam etmektedir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı