MUSTAFA USTA (SİNOP)
Prof. Dr. Aziz Konukman, Türkiye’nin mali yönetimiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Konukman, “Cumhurbaşkanı bütçesine yaklaşık 4 milyar lira eklenmiş. Cumhurbaşkanı bütçesi 12.2 milyar lirayken, bu rakam 16 küsur milyar liraya çıkmış. Yani, yaklaşık 3.8 milyar lira ekleme yapılmış. Bu eklemeler neyle gerçekleşmiş? Cumhurbaşkanı kararlarıyla. Bu durum, anayasaya ve bütçenin tabi olduğu 5018 sayılı kanuna aykırıdır. Yedek ödenek üzerinden yapılan eklemeler, tasarruf genelgesinin ne kadar ciddiyetsiz olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.
Sinop’ta yaşayan ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden emekli olan Prof. Dr. Aziz Konukman, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, asgari ücret, emekli maaşları ve Türkiye ekonomisi hakkında kapsamlı bir yorumda bulundu.
Prof. Dr. Aziz Konukman, bu konudaki görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Tasarruf genelgesi, adeta delik deşik olmuş durumda. Gazete manşetlerinde her gün tasarruf genelgesinin nasıl delindiğine dair örnekler yer alıyor. Hatta bu konuda videolar da yayınlandı. Milli maça giden konvoyda, Cumhurbaşkanı heyetiyle birlikte hareket eden birçok insan vardı. Otelde, milli takımdan çok, Türkiye’den gelen konuklar için düzenlenen etkinliklerin olduğu vurgulandı. Tüm bunlar, tasarruf genelgesinin sadece kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor.”
“Cumhurbaşkanı bütçesine yaklaşık 4 milyar eklenmiş”
Maliye Bakanlığı Bütçe İstatistikleri’ne göre Cumhurbaşkanı bütçesine yaklaşık 4 milyar lira eklenme olduğunu ifade eden Konukman, sözlerine şöyle devam etti: “Bir rakam paylaşayım. İlk 5 ayda, Cumhurbaşkanı tarafından yaklaşık 155 milyar lira kadar bir ödenek eklemesi yapıldı. Adeta, ödenek eklenmiş bakanlık yok gibi. Somut bir örnek vermek gerekirse, Cumhurbaşkanı bütçesine yaklaşık 4 milyar lira eklenmiş. Cumhurbaşkanı bütçesi 12.2 milyar lirayken, 16 küsur milyar liraya ulaşmış. Bu eklemeler, resmi gazetede yayınlanmayan Cumhurbaşkanı kararlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu durum, anayasal ve hukuksal bir ihlal niteliği taşımaktadır. Yedek ödenek üzerinden yapılan eklemeler, Meclisin verdiği bütçe izni olmaksızın gerçekleştirilmektedir. Oysa, ek bütçe olmadan bu tür eklemeler yapılması, tasarruf genelgesinin ne kadar ciddiyetsiz olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü, 155 milyar lira ödenek eklenen bir yerde, 100 milyar lira tasarruf yapacağım derseniz bile, geriye 55 milyarlık bir bütçe açığı kalır. Bütçe açığını düşürmek yerine artırmış olursunuz. Tasarruf genelgesinin amacı neydi? Bütçe açığını azaltmak. Ancak şu anda bütçe açığının yükseldiğini görebiliyoruz.
“Milyonlarca insan sıfır zamla karşı karşıya kaldı”
Asgari ücret konusunda ise beklentilerin karşılanmadığını dile getiren Konukman, “Sadece benim değil, milyonlarca insanın sıfır zamla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Özellikle en düşük emekli maaşı olan 10 bin lira için bir düzenlemenin yapılmaması, örneğin 8 bin lira kök ücreti olan bir BAĞKUR veya SSK emeklisinin zammının sıfır kalmasına neden oldu. Biraz daha yüksek maaş alanların zammı da mevcut zammın çok altında kaldı. Yani, milyonlarca insan hayal kırıklığına uğradı. Bunun düzeleceğine dair bir emare yok. Ocak ayında refah payı beklentisi vardı. BAĞKUR emeklileriyle işçi ve memur emeklilerinin maaşlarının eşitlenmesi söz konusuydu, ama bu da gerçekleşmedi. Emek cephesinde durumun daha da kötüleştiği bir sürece girmiş bulunuyoruz.”
Konukman, neoliberal iktisadın serbest piyasa ekonomisi anlayışını eleştirerek, “Eğer piyasayı kendi haline bırakırsak dengelere ulaşırız deniyorsa, ben de diyorum ki, tam tersine ‘saldım çayıra, mevlam kayıra’ derseniz, işte bugün Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumla karşı karşıya kalırsınız. Tam olarak manzara bu.” şeklinde konuştu.