Ayrım Duvarı ve Filistin Direnişi
Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Filistin topraklarını gasbeden İsrail’in, ordu korumasında düzenlediği saldırılara karşı Filistin beldeleri ve halkını korumak amacıyla “uluslararası halk koruması” sağlama çabalarında olduklarını belirtti.
Şaban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal altındaki bölgelerde özellikle son dönemde artan saldırılar ve Tel Aviv yönetiminin yasa dışı yerleşim birimi inşaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Şaban, “İsrail’in Filistinlilerin topraklarına yönelik saldırıları giderek artmakta; Doğu Kudüs dahil, Batı Şeria’daki durum oldukça tehlikeli bir hal alıyor.” ifadesini kullandı.
İsrail Ordusunun Rolü
İsrailli çetelerin her yere yayıldığını ve hemen her gün geniş çaplı terör eylemleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Şaban, İsrail güçlerinin de bu saldırılara destek vererek Filistinlileri hedef aldığını vurguladı. “Bu saldırılar, silahlı ve eğitimli İsrailliler tarafından gerçekleştiriliyor ve bunlar ordu tarafından finanse edilip korunuyor.” dedi.
Filistinlilere ait arazilerin, evlerin ve araçların yakılması, kaçak yerleşimlerin inşası gibi saldırıların her gün gerçekleştiğini belirten Şaban, dünya genelinin ise Filistinlilere uluslararası koruma sağlama konusunda hiçbir adım atmadığını ifade etti.
Uluslararası Destek Çabaları
Şaban, “Bu saldırılara karşı koymak amacıyla, Filistin beldelerini ve halkını korumak için uluslararası halk koruması sağlamaya çalışıyoruz. Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarını püskürtmek için yabancı destekçileri buraya getirmek ve onları burada ağırlamak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
Destekçilerin yakın zamanda bölgeye getirileceğini kaydeden Şaban, bu konuda ayrıntılı bilgi vermedi. Ayrıca, “İsrail, düzinelerce yerleşim birimi inşa ederek, bunları meşrulaştırmakta ve Batı Şeria’ya kendi yasalarını dayatarak ilhak planını fiilen uygulamaya çalışmaktadır.” dedi.
Saldırı İstatistikleri ve Yerleşim Planları
Şaban, Tel Aviv hükümeti ile Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin işlediği suçların birbirinden ayrılamayacağını belirtti. 2024’ün ilk yarısında, İsrail ordusu ve bu yerleşimcilerin toplamda 7 bin 681 saldırı gerçekleştirdiğini ifade etti.
İsrail’in el koyma, sömürgeyi genişletme ve zorla yerinden etme eylemleriyle kendi politikalarını dayattığını, ayrıca saha infazları, sabotaj, arazileri tahrip etme ve yollara bariyerler yerleştirme gibi suçlar işlediğini dile getirdi.
İsrail’in 2024’ün ilk yarısında Batı Şeria’da 39, Kudüs’te 44 olmak üzere toplam 83 yerleşim planı üzerinde çalıştığını ve bu planlar kapsamında Batı Şeria’da 8 bin 511, Kudüs’te ise 6 bin 723 konut inşasının öngörüldüğünü aktardı. Bunun yanı sıra, İsrail’in Filistin topraklarında 17 kaçak yerleşim kurduğunu ifade etti.
İzole Edilen Batı Şeria
Şaban, “İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’yı yerleşim ve yayılma hamleleriyle izole edilmiş bölgeler haline dönüştürdü.” dedi. Batı Şeria haritasında Filistinli nüfusun bulunduğu yerlerin izole hale geldiğine dikkat çeken Şaban, bu izolasyonun bazı köylerin yollarının kapatılması ve geçişlere askeri kontrol noktaları konulmasıyla sağlandığını belirtti.
Yerleşim Birimleri Konseyi’nin artık Batı Şeria ve Kudüs’te olup biten her şeyi kontrol ettiğini ifade eden Şaban, İsrail’in Kudüs kırsalını kontrol altına almasının tehlikesine de değindi. Bu alanın, Batı Şeria’nın yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturduğunu ve Filistin yönetiminin tüm yetkilerinin bu bölgeden çekildiğini kaydetti.
Yerleşimciler İçin Yeni Bir Devlet İnşası
Şaban, Batı Şeria’nın doğu eteklerinde Filistinlileri zorla yerinden etme sürecinin sistematik olarak devam ettiğini belirtti. “7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’nın doğu eteklerinde 25 Bedevi topluluğu zorla yerinden edildi. Bu süreç, Batı Şeria’nın doğusundaki Ürdün Vadisi’nde yüzlerce topluluğun mülklerinin tahrip edilmesi, araçlarına el konulması ve diğer sistematik saldırılara maruz kalması ile hızlandı.” diye ekledi.
Bu tür eylemlerin, Filistinlilerin yaşamlarını kontrol eden Yerleşim Birimleri Konseyi’nin emriyle gerçekleştirildiğini belirten Şaban, “Batı Şeria’da aslında olan şey; yerleşimciler için bir devlet inşa etmektir.” ifadelerini kullandı.
İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuk açısından Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı olarak kabul edilmektedir.