Bursa Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Dünü, Bugünü ve Yarınıyla 15 Temmuz Darbe Girişimi’ başlıklı konferansta, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Abdülkadir Şahin, önemli bilgiler paylaştı. Şahin, “Darbe girişimi gecesinde ilk gözaltının yapıldığı Bursa’da, girişimin tüm detayları, ele geçirilen listelerle deşifre edildi. Yargı, müthiş bir operasyonla darbecilerin gücünü kırdı” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Bursa Teknik Üniversitesine konuk olan Abdülkadir Şahin, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında bilgi vererek, örgütün kuruluşu, büyümesi ve darbe girişimi öncesi ile sonrası yaşanan olayları anlattı. Konferansa, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun ile akademik ve idari personel katılım sağladı.
FETÖ’nün 1970’li yıllarda farklı bir grup içinde faaliyet gösterdiğini belirten Şahin, “Daha sonra kendi bağımsızlığını ilan ederek, 1980’li yıllarda büyümeye başladı. Örgüt, Mavi Marmara ve Deniz Feneri davalarıyla hükümetle karşı karşıya geldi” ifadesini kullandı. Ayrıca, Gezi Olayları ve 17-25 Aralık operasyonlarının da FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğini vurguladı. Tüm bu olayların engellenmesi sonucunda örgütün, 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştirdiğini belirtti.
Abdülkadir Şahin, “Bugüne kadarki en organize ve planlanmış darbe girişimi 15 Temmuz’dur. Bu darbe girişiminin merkezinde hava kuvvetleri bulunmaktadır. FETÖ, deşifre olmaması için tüm elemanlarını dahil etmedi. Ancak darbe girişimi yapılacağı için, saat 3’te planlanan girişim, gelen talimatla saat 20’ye alındı” dedi.
Darbecilere İlk Gözaltı Bursa’dan
15 Temmuz gecesi Bursa’da yaşanan olayları aktaran Abdülkadir Şahin, o dönemde Bursa Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu hatırlatarak, “Darbe girişiminin olduğu bilgisini aldığımda, Yurdakul Akkuş’un sıkıyönetim komutanı olduğunu ve Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığına gittiğini öğrendim. 19 yıllık Cumhuriyet Başsavcısı olarak aldığım inisiyatifle saat 23.50’de Yurdakul Akkuş için gözaltı kararı verdim” şeklinde konuştu.
Emniyetten 8 kişilik bir polis ekibinin, Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığına giderek Akkuş’u gözaltına aldığını belirten Şahin, “Böylelikle darbe girişimi gecesinin ilk gözaltı işlemi Bursa’da gerçekleştirildi” dedi. Gözaltı işlemi sırasında, Emniyet’ten Akkuş’un çantasında belgeler bulunduğuna dair kendisine bilgi geldiğini ifade eden Şahin, “Akkuş’un çantasında, 23 sayfalık darbe harekât planı ve tüm sıkıyönetim komutanlarının isimleri yer alıyordu. Bir başka listede ise sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek hakim ve savcı kökenli 423 subayın ismi bulunmaktaydı. Üçüncü listede ise Genelkurmay’a bağlı 450 kişilik atama listesi mevcuttu. Bu hayati bilgileri ilgili yerlere gönderdik. Devlet, bu şekilde Genelkurmay’da kimlerin bu darbenin içinde ya da dışında olduğunu öğrenmiş oldu” ifadelerini kullandı.
Darbe girişiminin başlamasına rağmen, kamu otoritesinin, emniyetin ve yargının çalışmaya devam etmesinin, vatandaşları cesaretlendirdiğini vurgulayan Abdülkadir Şahin, “Darbeler, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu’na göre ağır suçlardır. Ancak darbeyi meşrulaştıran yine yargıdır. 1960 ve 1980 darbe girişimleri de yargıyla meşrulaştırılmıştı. Ama 15 Temmuz’da yargı, darbeye karşı bir pozisyon aldı ve halkla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile vatandaşlar ve devletin tüm organları darbe girişimini bertaraf etmek için elinden geleni yaptı. Halk, sokakları doldurdu; askeri birliklerin önüne kepçeler ve kamyonlar koyarak çıkışları engelledi. İkinci bir darbe durumuna karşı ise halk, gece gündüz 45 gün boyunca sokakta nöbet tuttu” dedi.
Yargının bu süreçte müthiş bir operasyonla darbe yapanların gücünü kırmaya çalıştığını belirten Abdülkadir Şahin, “Darbe, cuma akşamı yapıldı ve pazar günü 2 bin 850 hakim ile cumhuriyet savcısı açığa alındı. Günümüzde FETÖ hala var, ancak deşifre oldukları için bir daha operasyon çekemezler” dedi.
Son olarak, “Devlet her zaman 18 yaşındadır” ifadesini kullanan Abdülkadir Şahin, “Türkiye Cumhuriyeti bir çadır devleti değildir; köklü bir medeniyeti ve tarihi olan bir devlettir. Bu nedenle herkes müsterih olsun. Bu tür yapılara karşı devletin tüm organları tedbirli durumda. Düşman her zaman düşmanlığını yapar. Önemli olan, ona karşı nasıl durduğumuzdur” dedi.