İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Dilan ve Engin Polat Hakkında Soruşturma Tamamlandı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, Dilan ve Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu toplam 28 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı. Polat çifti, Eylül ayında hakim karşısına çıkacakken, tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Cezaevinde bulunan Dilan Polat, kayınvalidesine yazdığı mektupta yaşadığı zorlukları dile getirdi.
3 Ayrı Suçtan 40 Yıla Kadar Hapis Cezası İsteniyor
Hazırlanan iddianamede, Dilan ve Engin Polat hakkında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet” suçlarından toplamda 20 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer 26 şüpheli için ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası isteniyor. İddianame, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletildi.
Dilan Polat’tan Mektup: “Beni Burada Ölüme Terk Ettiler”
4 Eylül’de hakim karşısına çıkana kadar tutukluluğu sürecek olan Dilan Polat, cezaevinde kayınvalidesine bir mektup gönderdi. İçinde bulunduğu duruma isyan eden Polat, mektubunda şunları kaydetti: “Kamuoyuna gerçek bir zulüm ediliyor. Bizi haksız yere çocuklarımızdan ayırıyorlar. İddianamede tek bir delil olmadan yargılanıyoruz. Hiçbir suçum yok. Eziyet ve zulüm altında yaşıyoruz. İddianamede yalnızca yalancı tanık beyanları var ve aylarca çocuklarımızdan hasret kalacağız. Beni burada ölüme terk ettiler. Eğer başıma bir şey gelirse, artık yaşayamıyorum. Hakkım hiçbirine helal değil. Çocuklarımın hasretine dayanacak gücüm kalmadı. Bu haksızlığa dayanamıyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Allah’ınızdan bulun. Çocuklarıma ayrı ölüyorum. Haksız ve suçsuz yere burada bizi ayırdınız.”
“Bize Başından Beri Eziyet Ettiniz, Hakkımı Helal Etmiyorum”
Aileye ‘örgüt’ dediniz. Aile şirketini örgüt haline getirdiniz. ‘Kara para’ dediniz. Alnımızın akıyla kazandığımız paraya ‘kara’ dediniz. Tüm raporlar geldi. Zulüm ettiniz bize, medya baskısı dediniz. Bir gecede iftiralarla evimizden ayırıp video ve fotoğraf çekip medyaya paylaştınız. Eziyet ettiniz bize başından beri. Özgürlüğüm önemsiz. Evlatlarımızdan, haksız yere ve suçsuz yere ayırdınız. Hala da devam ediyorsunuz, bunun sonu gelmiyor. Bir anneye bu kadar zulüm edilmez. Tüm raporlar mevcut. Savcı tahliye talep etti ama haksız yere hala çocuklarımdan ayrıyım. Hakkımı alan kim varsa, helal etmiyorum.