(ANKARA) – DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan Suriye Açıklaması
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile ilgili olarak yaptığı diyalog çağrısının son derece önemli bir adım olduğunu ifade etti. Babacan, Suriye’de kalıcı bir iç barış ve huzurun sağlanması için Türkiye’nin yanı sıra bölgedeki diğer ülkelerin de aktif bir şekilde sürece dahil olması gerektiğini vurguladı.
Babacan, Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik diyalog çağrısını değerlendirirken, bu sürecin önemine dikkat çekti ve Türkiye’nin bu süreçte önceliklerini sıraladı. Özellikle, sınır güvenliği ve sığınmacı sorununa öncelik verilmesi gerektiğini belirtti. Babacan’ın açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:
“Dış politika alanında bazı temel ilkeler bulunmaktadır. Bunlardan biri, sorunların barışçıl yollarla çözülmesi yönündeki çabalardır. Diğer önemli bir ilke ise, en zor koşullar altında bile diyalog kanallarının açık tutulmasıdır. Zira savaşan ülkeler bile arka kanal diplomasisini mutlaka devreye sokmalıdır. Bu çerçevede, Suriye ile ilgili her türlü diyalog çabasını son derece değerli buluyoruz. Ancak, Sayın Esad ile ne tür görüşmeler yapılacak? Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öncelikleri belirleyici olmalıdır.”
- Birinci öncelik: Hudut güvenliğimizin sağlanması.
- İkinci öncelik: Sığınmacı sorununa kalıcı çözümler üretilmesi.
- Üçüncü öncelik: Suriye’den kaynaklanan terör eylemlerine karşı Türkiye’nin korunması ve savunulması.
Bunların yanı sıra, Suriye’de bir an önce iç barışın ve huzurun sağlanması da bu görüşmelerin temel hedeflerinden biri olmalıdır. Bu hedeflere ulaşmak için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair de bazı önerilerde bulunan Babacan, şu hususları dile getirdi:
- Birinci öneri: İran dahil olmak üzere bölgedeki ülkelerin sürece mutlaka katılması gerekmektedir. Suriye’nin geleceği ile ilgili yapılacak her çalışmada, bölge ülkeleri asla göz ardı edilmemelidir.
- İkinci öneri: Amerika ve Rusya gibi, Rusya-Ukrayna savaşının iki zıt tarafını temsil eden ülkelerin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ve Suriye meselesinde nasıl ortak bir noktada buluşacakları da kritik bir konudur.
Bunun yanı sıra, konuyla ilgili uluslararası kuruluşların ve bölgesel yapıların da zamanında sürece dahil edilmesi önem arz etmektedir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı, tüm etnik ve mezhepsel temsilin adil bir şekilde yönetimde yer aldığı ve aynı zamanda Suriye’nin doğal kaynaklarının da hakça paylaşıldığı bir sistemin oluşturulması gerekmektedir.